{ "title": "Çekirdeğin Yapısı", "image": "https://www.cekirdek.gen.tr/images/cekirdegin-yapisi.jpg", "date": "21.01.2024 10:43:58", "author": "Hayrettin Çelik", "article": [ { "article": "Çekirdeğin yapısı, çekirdek ya da bilinen diğer adıyla nükleus. İçerisinde birçok özelleşmiş yapı bulunduran ökaryot tipi hücrelerin genelinde bulunan etrafı zarla çevrili özelleşmiş bir yapıdır. Nükleus; canlıların gelişim ve canlılık için gereken komutları içerisinde bulunduran Deoksiribo Nükleik Asit veya kısaltılmış hali ile DNA ve birden fazla proteinin birleşerek oluşturduğu kalıtımsal birimler olan Kromozomlar gibi birçok önemli genetik yapıyı içinde bulundurur. Hücrelerin kalıtımsal verilerinin birçoğunun oluşturan bu kromozomlar; kendilerinde bulunan genler ile hücrenin Nükleus genomonu yani organizmanın kalıtımsal kodların tamamını oluştururlar. İşte hücre çekirdeğinin görevi genetik kodların yapısının sürmesini sağlamak ve gen ifadesi sürecini oluşmasını sağlayarak bu genetik kodların işlevsel protein bütününe dönüşmesini yapmaktır. Yani bu genetik kodların aktif veya pasif olduklarının anlaşılmasıdır. İçerisinden Nükleus'u alınan bir hücre bir zaman geçtikten sonra canlılığını yani yaşamını yitirir. Çünkü Nükleus büyüme, gelişme, denetleme ve onarma işlevlerini yerine getiren yapıdır. Buna karşın içerisinde hiç çekirdek bulunmayan hücreler olduğu gibi; içinde birden fazla Nükleus barındıran hücrelerde vardır. Örneğin kana rengini veren kırmızı kan hücreleri olan alyuvarlarda çekirdek bulunmamaktadır. Nükleus, keşfedilen hücre organelleri arasında birinci sırayı almaktadır. Franz Bauer 1800'lü yılların başında yaptığı çalışmalar sonucu hücre çekirdeğini ortaya çıkarmıştır.

Ana Yapısı

Çekirdek Zarı

Bilinen diğer adıyla Karyolemma. İki katlı bir kılıf sistemini teşkil eder. Bu kılıf da diğer hücre kılıflarına benzer olarak yağ ve proteinlerden meydana gelmektedir. Bu iki katlı kılıf yapısının dış kılıfı içerisindeki yoğun protein yapısından kaynaklanarak; proteinlerin çeşitli işlevlerinden sorumlu olan endoplazmik retikulum'un devamına benzemektedir. Bu kılıf sisteminin üzerinde hücrenin protein oluşturma merkezleri olan ribozomlar vardır. Bu zar; çekirdek ile hücre zarı arasındaki boşluğu dolduran Sitoplazmadaki ürünleri almak için kendi içerisindeki porları yani gözenekleri kullanır. Bahsedilen gözenekler hücre zarındaki porlardan daha büyük bir yapıdadırlar.

Çekirdek Plazması

Bilinen diğer adıyla Karyoplazma. Karyoplazma; sitoplazma ile hemen hemen aynı işlevde olup, çekirdek içindeki boşluğu dolduran bir sıvı niteliğini taşımaktadır. Bu noktadan hareketle Karyoplazma'ya, Çekirdek Sıvı'sı da denilmektedir. Bu Çekirdek Sıvı'sının içinde çeşitli emzinler vardır.

Çekirdekçik

Bilinen diğer adıyla Nükleolus. Nükleolus; renkleri kapalı ve küreye benzer şekilleri olan, çekirdek içindeki maddelerdir. Hücre Çekirdeğinin aksine Çekirdekçik'in bir zar yapısı yoktur. Buna rağmen ribozom ve protein açısından yoğun bir yapıdadır. Örneğin protein seviyesi gayet yüksek olan besin maddelerinden olan yumurtada Çekirdekçik büyüktür.

Kromatin İplikler ve Kromozomlar

Kromatin İplikleri; çekirdekte bulunan, iplik benzeri bir yapıda olan ve hücre işlevlerini yerine getirilmesi için gerekli komut ve mesajları taşıyan maddelerdir. Bu İplikler; bahsedilen mesaj ve talimatlar için, kendi içlerinde tek tek ve ayrı ayrı, gen denilen bölmeleri kullanırlar. Hücre bölüneceği esnada bu Kromatin İplikleri hareket eder, kalınlaşıp kısalırlar. Böylece ortaya Kromozom dediğimiz yapıları çıkarırlar. Kromozomlar bahsedilen gen bölmelerindeki bilgiyi taşımaya devam ederler. Hücre ikiye bölündüğünde ise Kromozomlar da ikiye bölünüp bu genetik kodları her iki hücreye de taşırlar.
" } ] }